DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

ONS

3.334,69%0,33

BİST100

10.219,40%-0,06

a

Papa Joan: Efsane mi, Gerçek mi? Gizemli Bir Kadın Papazın Hikayesi

Yüzyıllardır, Vatikan’ın kalın duvarları ardında fısıldanan, tarih kitaplarının kenar notlarında adı geçen, kimi için bir efsane, kimi içinse tarihin üstü örtülmüş bir gerçeği olan bir hikaye var: Papa Joan. Bir kadının, erkek kılığına girerek Katolik Kilisesi’nin en yüksek makamına, Papalık koltuğuna oturduğu ve bu sırrın, korkunç bir sonla ortaya çıktığı iddia ediliyor.

Bugün, bu gizemli figürün peşine düşeceğiz. Papa Joan’ın kim olduğunu, efsanesinin nasıl ortaya çıktığını, tarihçilerin bu iddiaya nasıl yaklaştığını ve bu hikayenin neden yüzyıllar boyunca hafızalardan silinmediğini anlatacağız. Efsanenin kökenlerinden, modern araştırmaların sunduğu kanıtlara kadar bu merak uyandıran yolculukta bize katılın. Tarihin en büyük sırlarından birini aydınlatmaya hazır mısınız?

Efsanenin Kalbi: Papa Joan Kimdi?

Papa Joan efsanesi, ilk olarak 13. yüzyılda, Dominiken rahipleri tarafından yazılan metinlerde ortaya çıktı. Bu hikayelere göre, Papa Joan (Johannes Anglicus veya John Anglicus olarak da bilinir), 9. yüzyılda Mainz şehrinde İngiliz bir misyonerin kızı olarak dünyaya geldi (Runciman, 1955, s. 128). Olağanüstü zekası ve öğrenme aşkıyla bilinen Joan, kadınların ilmi alanda eğitim görmesinin kısıtlandığı bir dönemde, erkek kılığına girerek bir manastıra katıldı.

Yıllar içinde, adı “Johannes” olarak bilinen bu genç rahip, Atina’da ve Roma’da derin teolojik çalışmalar yaptı. Kiliseye olan bağlılığı, bilgisi ve hitabet yeteneği sayesinde hızla yükseldi. Kardinaller ve din adamları, onun gerçek kimliğinden habersizdi. Nihayet, 855 yılında Papa IV. Leo’nun ölümünden sonra, oy birliğiyle yeni papa seçildi ve tahta geçti. İddiaya göre, Papa Joan iki yıl, yedi ay ve dört gün boyunca Papalık görevini sürdürdü (Cahill, 2011, s. 45). Ancak efsaneye göre, korkunç bir sonla karşılaştı.

Gizemin Sonu: Efsanenin Ortaya Çıkışı ve Trajik Olay

Papa Joan’ın sonu, efsanenin en dramatik ve en çok bilinen kısmıdır. Rivayete göre, papalık yaptığı sırada, bir sevgilisinden hamile kalmıştı. Papalığın en dokunulmaz ve kutsal makamında gizlice hamile kalması, onu büyük bir tehlikeye atmıştı. Bir gün, bir dini alay sırasında, kalabalık arasında, Lateran bazilikası ile St. Clement kilisesi arasındaki dar bir yolda doğum sancıları başladı (Stanford, 2018, s. 12).

Kalabalığın şaşkın bakışları arasında, bir bebek dünyaya getirdi ve böylece gerçek kimliği ortaya çıktı. Bazı versiyonlara göre, öfkeli halk tarafından anında taşlanarak öldürüldü. Bazı versiyonlara göre ise, kilise tarafından derhal görevden alındı ve gizli bir yere hapsedildi. Efsaneye göre, bu olayın ardından Katolik Kilisesi, bir daha benzer bir olayın yaşanmaması için yeni papaların erkekliğini doğrulamak amacıyla özel bir ritüel uygulamaya başladı: sedia stercoraria adı verilen delikli bir tahtta oturtulma.

Bu olay, Papa Joan’ın hikayesini sadece bir efsane olmaktan çıkarıp, Katolik Kilisesi’nin tarihiyle ilgili derin şüpheler uyandıran bir anlatıya dönüştürdü. Hikayenin bu kadar güçlü olmasının temel sebebi, kilisenin kadınlara karşı olan katı tutumuyla ve dönemin toplumsal cinsiyet rolleriyle derin bir tezat oluşturmasıydı. Bu sebep-sonuç ilişkisi, efsanenin dilden dile yayılmasını sağladı.

Tarihçilerin Süzgecinde: Efsaneye Karşı Kanıtlar

Papa Joan efsanesi, yüzyıllar boyunca birçok tarihçi, yazar ve araştırmacının ilgisini çekti. Ancak modern tarihçilerin çoğu, bu hikayenin gerçekliğine şüpheyle yaklaşmaktadır. Efsanenin yaygınlaşmaya başlaması, hikayenin geçtiği iddia edilen 9. yüzyıldan yaklaşık 400 yıl sonrasına denk gelir (Stanford, 2018, s. 45). Bu, hikayenin zaman içinde yaratıldığına dair güçlü bir kanıttır.

  • Tarihsel Kayıt Eksikliği: 9. yüzyıla ait hiçbir çağdaş kronik, Papa Joan’dan bahsetmemektedir. Papaların listeleri, bu döneme ait resmi belgeler ve diğer tarihsel kaynaklar, Papa IV. Leo’nun ölümünden hemen sonra Papa I. Benedict’in tahta geçtiğini göstermektedir. Arada bir “Papa Joan”ın hüküm sürdüğüne dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır (Kelly & Walsh, 1989, s. 102).
  • Siyasi Niyetler: Tarihçiler, Papa Joan efsanesinin, 13. ve 14. yüzyıllarda Katolik Kilisesi’nin otoritesine karşı çıkanlar tarafından yaratılmış bir propaganda aracı olabileceğini öne sürüyorlar. Bu hikaye, Papalık makamını itibarsızlaştırmak ve kilisenin liderliğinin zayıf olduğunu göstermek için kullanılmış olabilir. Özellikle Protestan reformcular, bu hikayeyi kilise aleyhine bir argüman olarak sıkça kullanmışlardır (Gorman, 2017, s. 80).
  • “Sedia Stercoraria” Efsanesi: Delikli taht ritüeli de modern tarihçiler tarafından çürütülmüştür. Bu tahtın var olduğu doğru olsa da, aslında antik Roma dönemine ait bir doğum tahtı olduğu ve papalığın törensel geçişlerinde sembolik bir amaçla kullanıldığı düşünülmektedir. Bu tahtın, bir papayı kontrol etmek için kullanıldığına dair hiçbir kanıt yoktur ve efsaneyle ilişkilendirilmesi, hikayenin popülerleşmesiyle ortaya çıkmıştır.

Bu kanıtlar ışığında, Papa Joan’ın gerçek bir tarihi figürden ziyade, bir efsane, bir alegori veya kilise karşıtı bir propaganda aracı olduğu sonucuna varılmaktadır.

Efsanenin Gücü: Papa Joan’ın Kültürel Mirası

Eğer Papa Joan gerçek değilse, neden hikayesi yüzyıllar boyunca varlığını korudu ve hala bu kadar ilgi çekiyor? Bu durum, hikayenin sadece tarihi bir olay olmaktan öte, derin toplumsal ve kültürel anlamlar taşımasından kaynaklanıyor.

  • Cinsiyet Rolleri ve Otorite: Papa Joan efsanesi, kadınların dini ve siyasi otoriteden dışlandığı bir dönemde, bir kadının bu rolleri üstlenme arzusunu ve yeteneğini simgeler. Hikaye, erkeklerin tahakkümündeki bir dünyada kadınların potansiyelini ve gücünü yansıtan güçlü bir alegori olarak okunabilir.
  • Kilise Eleştirisi: Efsane, Katolik Kilisesi’nin katı hiyerarşisi, gizliliği ve liderlerinin ahlaki zayıflıkları hakkındaki şüpheleri beslemiştir. Papa Joan’ın hamile kalması ve gizli kimliğinin ortaya çıkması, kilisenin dünyevi ve insani kusurlarının bir temsili olarak algılanmıştır.
  • Popüler Kültürdeki Yeri: Papa Joan’ın hikayesi, kitaplar, filmler ve tiyatro oyunları gibi popüler kültürün bir parçası haline gelmiştir. Donna Woolfolk Cross’un 1996 yılında yazdığı Pope Joan adlı roman, hikayenin modern okuyucular tarafından yeniden keşfedilmesini sağladı ve efsaneyi daha da yaygınlaştırdı. Bu durum, tarihi gerçeklikten bağımsız olarak hikayenin insanları hala nasıl büyüleyebildiğini gösterir.

Papa Joan, bir tarihi figür olmasa da, bir kültürel figür olarak varlığını sürdürmektedir. O, baskıya rağmen bilgiye ve güce ulaşmaya çalışan kadınların, dini otoriteye karşı şüpheci yaklaşanların ve tarihin gizli kalmış sayfalarını aralamak isteyenlerin sembolü haline gelmiştir.

Sonuç

Papa Joan’ın hikayesi, bir tarihsel gerçeklikten çok, toplumsal kaygıların ve eleştirilerin bir yansımasıdır. 9. yüzyıla ait güvenilir bir kanıt bulunamamasına rağmen, bu efsane yüzyıllar boyunca canlı kalmayı başardı.

Bu durum, bizlere şunu gösteriyor: Bazen efsaneler, tarihin kendisinden daha güçlü olabilir. Papa Joan, Katolik Kilisesi’nin tarihinde bir “kadın papa” olarak yer almasa da, kadınların gücü, eleştirel düşüncenin önemi ve tarihsel anlatıların nasıl oluştuğu hakkında bize çok şey anlatır. Ve bu nedenle, onun hikayesi, bir efsane bile olsa, dinlemeye ve hatırlamaya değerdir.

Kaynakça

  1. Cahill, T. (2011). Did a Woman Serve as Pope? An Investigation into the Legends and Facts of Pope Joan. CreateSpace Independent Publishing Platform.
  2. Gorman, M. (2017). Pope Joan: A Medieval Romance and Its Afterlife. Cambridge University Press.
  3. Kelly, J. N. D., & Walsh, M. J. (1989). The Oxford Dictionary of Popes. Oxford University Press.
  4. Runciman, S. (1955). The Sicilian Vespers: A History of the Mediterranean World in the Later Thirteenth Century. Cambridge University Press.
  5. Stanford, P. (2018). The Legend of Pope Joan. Quercus Publishing.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0