40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
53,9495£% 0.21
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
3.334,69%0,33
10.219,40%-0,06
Yazar Liu Barıs'ın yazısına göre bu yıl, Çin ile Avrupa Birliği (AB) arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 50’inci, Birleşmiş Milletler’in (BM) kuruluşunun ise 80’inci yıldönümü. Çin-AB ilişkileri tarihi olarak yeni ve kritik bir noktada bulunuyor.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 25. Çin-AB Liderler Zirvesi kapsamında dün başkent Beijing’deki Büyük Halk Toplantı Sarayı’nda AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü.
Xi görüşmede, Çin-AB ilişkilerinin geleceği hakkında üç maddelik bir tutum ortaya koydu ve iki tarafın karşılıklı saygı, ortaklığın güçlendirilmesi, dışa açılma ve işbirliğinde ısrar, anlaşmazlıklar ve sürtüşmelerin rasyonel şekilde çözülmesi, çok taraflılık ve küresel kurallar doğrultusunda mevcut düzenin otoritesinin korunmasının önemine değindi.
AB liderleri de Xi’nin önerilerinin hayati önemde olduğuna işaret ederek, Çin’in daha büyük başarılar kaydetmesine inandıklarını ve destekleyeceklerini açıkladı.
AB’nin Çin ile ayrışmayacağına dikkat çeken konuk liderler, küresel meydan okumaları Çin ile birlikte göğüslemeye hazır olduklarını söyledi. İki taraf ayrıca iklim konusunda ortak bir açıklama yaptı.
Yazar Liu Barıs'ın yazısında "Sırasıyla dünyanın ikinci ve üçüncü ekonomisi olan Çin ve AB, geniş ortak çıkarlara sahip. İki taraf arasında herhangi bir temel çıkar çatışması bulunmuyor. Çin ve AB arasında kapsamlı stratejik ortaklık ilişkisi kuruldu, birbirlerine önemli yatırım ve ticaret ortağı oldu. İki taraf arasındaki yıllık ticaret hacmi 2,4 milyar dolardan, 2024 yılında 785,8 milyar dolara yükseldi. Karşılıklı yatırım hacmi ise 260 milyar dolara ulaştı" denildi.
Son yıllarda AB, Çin’i işbirliği ortağı, ekonomik ve sistem rakibi olarak niteledi. Bu, AB’nin Çin’e karşı politikasında dalgalanmaya neden oldu. Buna rağmen, Çin, AB’yi hep ortak olarak gördü. Çin liderleri, AB liderleriyle yaptığı her görüşmede hep ikili ilişkileri geliştirme yönünde aktif mesajlar verdi.
Çin tarafı bu kez AB’yle ilişkiler konusunda, “Avrupa'nın şu an karşı karşıya olduğu zorluklar Çin kaynaklı değildir”, “Çin ve AB arasındaki ilişkilerde işbirliğinin rekabetten, mutabakatın anlaşmazlıklardan daha fazla olduğu durum değişmedi”, “Çin her zaman Avrupa’nın bütünleşmesi ve AB'nin stratejik özerkliğini destekler” ve “Çin-Avrupa ilişkileri üçüncü bir tarafı hedef almaz ve üçüncü tarafa bağımlı olmaz” vurgusunu yaptı.
Ekonomik ve ticari işbirliği, Çin ile AB arasındaki istikrarlı ilişkilerin gelişimine katkıda bulundu. Verilere göre, 2023 yılının sonuna kadar AB ülkelerinde doğrudan yatırım yöntemiyle kurulan Çin sermayeli şirketlerin sayısı 2800'ü aştı. Bu şirketler, 270 binden fazla kişiye istihdam sağladı. Çin’i 26 Avrupa ülkesine giden Çin-Avrupa yük trenlerinin gerçekleştirdiği sefer sayısı 110 bini aştı.
Çin'in yüksek kaliteli kalkınmayı ilerletmesi ve dışa açılma boyutunu genişletmesi nedeniyle, Avrupalı şirketler Çin piyasasında daha büyük gelişme potansiyeline sahip olacak.
Yazar Liu Barıs'ın yazısında şu ifadeler yer aldı:
"50 yılı kateden Çin-AB ilişkileri, şimdi yeni bir başlangıç noktasında bulunuyor. İki taraf, küresel arenada büyük güçler olarak üzerlerine düşen sorumlulukları üstlenmeli. Uluslararası koşullar ne olursa olsun, işbirliği Çin-AB ilişkilerinin ana ekseni olmalı. Bu temel ilke izlenince Çin-AB ilişkileri, doğru bir yolda ilerleyecek ve gelecekteki 50 yılda daha parlak ufkuna sahip olacaktır."
Hibya Haber Ajansı
Guterres’den Çin-Avrupa iklimle mücadele işbirliğine destek