Şanlıurfa’da Baro Kadın Hakları Komisyonu kandırıldı: Suçlama yöneltilen avukattan açıklama

BEĞENDİM

ABONE OL

News

ŞANLIURFA-BHA

Şanlıurfa Adliyesi’nde görülen bir ceza davası duruşmasının ardından yaşanan gerginlik, Baro Kadın Hakları Komisyonu’nun açıklamasıyla kamuoyuna yansıdı. Ancak sanık avukat, hakkında yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama yayınladı.

Olay, miras paylaşımı nedeniyle açılan bir hukuk davasında taraf olan aile bireylerinin ceza dosyasına dönüşen tartışmasına ilişkin duruşmanın ardından yaşandı. Duruşma sonrası, davanın taraflarından birinin damadı olan Avukat A.A.’nın, karşı tarafın avukatına yönelik sert ifadeler kullanarak “sen bittin” gibi tehdit içeren sözler sarf ettiği ileri sürüldü. Olayla ilgili açıklama yapan avukat, “Bu tehdit sözlü olarak savuşturulmuş, konu büyümeden yatıştırılmıştır” dedi.

Ancak duruşma salonundaki bir başka detay, olayların seyrini değiştirdi. Müşteki-şüpheli sıfatıyla celsede bulunan Avukat B.B.A’nın adliye kurallarına aykırı biçimde cep telefonuyla kayıt aldığı fark edilince, uyarıldığını söyleyen avukat, “Adliyede kayıt yasaktır. ‘Çekim yapamazsın, beni çekemezsin’ dedim. Panikleyen avukat telefonunu düşürdü. Kendisine fiziki veya bir başka müdahale olmamıştır. Olması da mümkün değildir, zira bu tartışma yaşandığında birçok kimse araya girmiştir” ifadelerini kullandı.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“Bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen haksız olan durum ile ilgili açıklama yapma zarureti hasıl olmuştur:

Bizler avukatız, davaları şahsileştiremeyiz. Babamızın, kayınpederimizin de dosyası olsa bu gerçek değişmez. Ya dosyaya girmeyiz ya da şahsileştirmeyiz! Bu kuraldır.

Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Komisyonunca yapılan yanlı haber ile oluşturulan algı, gerçeği yansıtmamaktadır. Kuyumcu M.S.B. ve Eczacı/Kuyumcu S.B. isimli şahıslar ile müvekkillerimiz E.E ve S.E arasında annelerine kalan miras malların verilmemesi (mirastan mal kaçırma) sebebiyle açılan hukuk davasının bir duruşmasında bundan bir süre önce gerçekleşen, dava tarafları arasında çıkan tartışma ceza dosyasına taşınmıştır. Bugün, bu ceza davasının görüldüğü celseye katılım sağlanmıştır.

Celse bitiminde hem avukat hem de aile bireyi olan (damat) Avukat A.A. isimli şahıs, duruşmada bulunduğumuz talepler ile ilgili olarak sert ve öfkeli biçimde tepki göstermiştir. Kendisini yatıştırıp avukatlar taraf olmamalıdır, dikkatli konuşalım denmesine rağmen “sen görürsün, sana göstereceğim, sen bittin” türünde ifadeler ile şahsımı avukatlık görevim nedeniyle yaptığım bir iş için tehdit etmiştir. Kendisine öfke ile karşılık verilmiş ve gereken şekilde bu tehdit sözlü olarak savuşturulmuştur.

Bu sırada Müşteki Şüpheli sıfatı ile celsede bulunan ve mağdur edebiyatı yapan Avukat B.B.A isimli şahsın ADLİYEDE KAYIT YASAK OLMASINA RAĞMEN KAYIT YAPTIĞINI GÖRÜP UYARARAK “ÇEKİM YAPAMAZSIN, BENİ ÇEKEMEZSİN” denmiştir.

Avukat B.B.A bu durumdan paniğe kapılmış ve telefonunu düşürmüştür. Kendisine fiziki veya bir başka müdahale olmamıştır. Olması da mümkün değildir, zira bu tartışma yaşandığında birçok kimse araya girmiştir. Ancak önceki tartışma akabinde Avukat B.B.A’nın kocası olan şahıs olay yerini terk etmiştir. Daha sonra araya girenlerin sakinleştirmesi ile şahsımca olay yatışmıştır ta ki Baro Kadın Hakları Merkezi bu açıklamayı yapana kadar.
Ortada kadın avukata yönelmiş bir fiziki müdahale olmadığı gibi yapılan uyarı hem kişilik haklarım hem de adliye kuralları bağlamında hakkımdır. Bu nedenle dosya konusunda tehdit edilmem ve adliyede izinsiz kayıt sebebiyle soruşturma sürecinin başlatıldığını, ilgili şahısların iftirası ve bu iftiraya alet olup aleyhe algı oluşturanlarla ilgili dava ve diğer ilgili süreçlere devam olunacaktır.

Baro yönetiminin bu olay nedeniyle idari olarak bir süreç başlatmama kararına rağmen Kadın Hakları Merkezinin olayı yeterince araştırmadan basına servis etmesi, Basının da konuya dair süreci araştırmadan haber yapması da ayrıca hukuken takip ettiğimiz ve yargılama konusu edeceğimiz bir durum olup Komisyon ve yerel medyamızı bu an itibarıyla daha sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

Haklı çıkmak için ortaya atılan sahte bir şiddet vakasıyla karşı karşıyayız. Para ile her şeyi alabileceğini zannedenler yanılıyor: Bu ülkede hukuk var ve sonuna kadar gideceğiz. Kimse Şanlıurfa’da görevli adli birimleri ve kolluk üst yöneticilerini aramak ve talepte bulunarak gerçeği saptırmaya kalkmamalıdır. Zaten Şanlıurfa bürokrasisinin bu tip durumlara pabuç bırakmayacağından eminiz. 22 yıllık meslek hayatımızda böyle saçma sapan kişi ve olaylarla karşılaşmadığımızı bildirerek takdiri kamuoyuna bırakıyoruz…”